Here are some basic English to Turkish Translation (İngilizce’den Türkçe’ye Çeviri). I hope it will benefit both English and Turkish speakers.
Basic Conversation – Temel Konuşma
Good Morning. => Günaydın.
Good Afternoon. => İyi günler.
Good Night. => İyi geceler.
How are you? => Nasılsınız?
I am fine. Thank you. => İyiyim. Teşekkürler.
What is your name? => Adın ne?
My name is Erdogan. => Benim adım Erdoğan’dır.
How old are you? => Kaç yaşındasın?
I am 25 years old. => 25 yaşındayım.
Where do you live? => Nerede yaşıyorsun?
I live in Ankara, Turkey. => Ankara da yaşıyorum.
Where are you from? => Nerelisin?
I come from Bangladesh. => Bangladeş’ten geliyorum.
When is your birthday? => Doğum günün ne zaman?
My birthday is August 24. => Doğum günüm 24 Ağustos.
How many brothers and sisters do you have? => Kaç kız kardeşin ve kaç erkek kardeşin var?
I have got one brother and one sister. => Bir erkek kardeşim ve bir kız kardeşim var.
Are you married? => Evli misin?
No, I am not. => Hayır değilim.
What is your favorite color? => En sevdiğin renk nedir?
My favorite color is blue. => Favori rengim mavi.
What is your favorite food? => En sevdiğin yiyecek ne?
My favorite food is Cag kebab. => En sevdiğim yemek Çağ kebabıdır.
What type of dish is this? => Bu ne tür bir yemek?
It’s a Turkish dish. => Türk yemeğidir.
Can I have your email address? => E-mail adresinizi alabilir miyim?
Sure, it’s info@studynewsonline.com => Elbette, info@studynewsonline.com
May I have your telephone number? => Telefon numaranızı alabilir miyim?
Sure, it’s 08 65 33 28 78. => Tabii, 08 65 33 28 78.
It was nice to meet you. => Seninle tanışmak güzeldi.
Getting Help – Yardım almak
How do I get to the airport from here? –> Buradan havaalanına nasıl gidebilirim?
How much is the airport fare from here? –> Buradan havaalanı ücreti ne kadar?
I’m looking for a supermarket. Do you know where the closest one is? –> Bir süpermarket arıyorum. En yakınının nerede olduğunu biliyor musun?
If you walk 200 yards from here, you will get a supermarket. –> Buradan 200 metre yürürsen bir süpermarkete ulaşırsın.
Can I reserve a room? –> Bir oda rezerve edebilir miyim?
Can you tell me how to get to the train station, please? –> Bana tren istasyonuna nasıl gideceğimi söyler misin lütfen?
Can you tell me what time it is, please? –> Bana saatin kaç olduğunu söyler misin lütfen?
Could I have a (plastic) bag, please? –> (Plastik) bir torba alabilir miyim lütfen?
Can you help me a little? –> Bana biraz yardım edebilir misin?
Would you please take me to work? –> Lütfen beni işe götürür müsün?
Can I get your credit card number? –> Kredi kartı numaranızı alabilir miyim?
Airport Conversations – Havaalanı Sohbetleri
May I have your ticket number? –> Bilet numaranızı alabilir miyim?
Can I get a seat by the window? –> Pencere kenarında oturabilir miyim?
Can you check if it is possible to go on Dec 20? –> 20 Aralık’ta gitmenin mümkün olup olmadığını kontrol edebilir misiniz?
Can you show me the gate? –> Bana kapıyı gösterebilir misin?
Do you carry a bag with you? –> Yanınızda çanta taşıyor musunuz?
Only the two of you are traveling today? –> Bugün sadece ikiniz mi seyahat ediyorsunuz?
Yes, today we are just two traveling. –> Evet, bugün sadece iki yolcuyuz.
Would you please tell me where is the check-in desk of Turkish Airlines? –> Türk Hava Yolları’nın check-in kontuarının nerede olduğunu söyler misiniz?
How do I get to the B3 gate? –> B3 kapısına nasıl gidebilirim?
Do you have your passport with you? –> pasaportunuz yanınızda mı?
Hotel and Restaurant – Otel ve Restoran
Can I see your food menu? –> Yemek menünüzü görebilir miyim?
Which is the most delicious food in your restaurant? –> Restoranınızdaki en lezzetli yemek hangisi?
How much is this food? –> Bu yemek ne kadar?
May I have a glass of water? –> Bir bardak su alabilir miyim?
Can I get my food bill? –> Yemek faturamı alabilir miyim?
Can my food be parceled? –> Yemeğim paketlenebilir mi?
Can I reserve two rooms? –> İki oda rezerve edebilir miyim?
Can I get a non-smoking room? –> Sigara içilmeyen oda alabilir miyim?
How much is your daily room rent? –> Günlük oda kiranız ne kadar?
Please send my food to my room. –> Lütfen yemeğimi odama gönderin.
Do you have a map of this city? –> Bu şehrin haritası var mı?
Can I have your credit card number? –> Kredi kartı numaranızı alabilir miyim?
Anything else? –> Başka bir şey?
Do you want to order now? –> Şimdi sipariş vermek ister misiniz?
Enjoy your meal, sir. –> Afiyet olsun efendim.
You may also like: English to Bangla Translation
English to Turkish Translation – Job Interview (İş görüşmesi)
Hello. May I come in? –> Merhaba. İçeri girebilir miyim?
How are you doing? –> Nasılsın?
Are you ready for your interview? –> Röportajınız için hazır mısınız?
Can you handle the stress? –> Stresle başa çıkabilir misin?
Where did you do the internship? –> Stajını nerede yaptın?
Are you good at presenting? –> Sunumda iyi misin?
Do you speak Turkish? –> Sen Türkçe konuşmayı biliyor musun?
I can speak English and Turkish. –> İngilizce ve Türkçe konuşabiliyorum.
How do you deal with conflict? –> Çatışmayla nasıl başa çıkıyorsunuz?
How do you balance family and work? –> Aile ve iş arasındaki dengeyi nasıl sağlıyorsunuz?
Do you have any extra income? –> Ek geliriniz var mı?
Where did you work before? –> Daha önce nerede çalıştın?
Why do you want to quit your previous job? –> Neden önceki işinizden ayrılmak istiyorsunuz?
What is your expected salary? –> Maaş beklentin nedir?
How do you handle change? –> Değişimle nasıl başa çıkıyorsunuz?
Date and Time – Tarih ve saat
He went by the 4:30 train. –> 4:30 treniyle gitti.
Would you please tell me the time? –> Lütfen bana saati söyler misin?
Will you have time on Sunday afternoon? –> Pazar öğleden sonra vaktin olacak mı?
Did you hear the exact time? –> Tam saati duydun mu?
He was born in September. –> Eylül’de doğdu.
I am going home on Wednesday by plane. –> Çarşamba günü uçakla eve gidiyorum.
What time is it now? –> Şu an saat kaç?
It is 4 o’clock 10 minutes. –> Saat 4 10 dakika.
Trump was at a mental asylum for 12 months. –> Trump 12 ay akıl hastanesinde kaldı.
Bush was in jail for 6 months. –> Bush 6 ay hapiste kaldı.
I was born on the 24th of the month. –> Ayın 24’ünde doğdum.
Turk to Eng – Meeting (Toplantı)
Good morning everyone. –> Herkese günaydın.
Everyone has arrived. Let’s get started then. –> Herkes geldi. O zaman başlayalım.
Obama will discuss first. –> Önce Obama tartışacak.
First, I want to introduce … –> Öncelikle tanıtmak istiyorum…
Will you have time on Saturday afternoon? –> Cumartesi öğleden sonra vaktin olacak mı?
Excuse me for disturbing … –> Rahatsız ettiğim için özür dilerim…
Would you please demonstrate again? –> Lütfen tekrar gösterir misiniz?
Do you have any questions to ask? –> Sormak istediğiniz herhangi bir sorunuz var mı?
Can I just ask one thing, please? –> Sadece bir şey sorabilir miyim, lütfen?
And finally, we’ll discuss… –> Ve son olarak, tartışacağız…
If anyone hasn’t any questions, I ended today’s discussion here. –> Herhangi birinin sorusu yoksa, bugünkü tartışmayı burada sonlandırdım.